Haber

Tokat hangi bölgede? Tokat Karadeniz Bölgesinde mi? Tokat İç Anadolu Bölgesinde mi?

Tokat Karadeniz Bölgesinde mi? sorusu Tokat‘ın Türkiye haritasındaki bulunduğu konum itibariyle en çok merak edilen sorular arasında yer almaktadır. Tokat‘ın iklimi Karadeniz ağırlıklı olmak üzere karasal iklim-Karadeniz iklimi arasında bir geçiş iklimine sahiptir. Peki, Tokat hangi bölgede? Tokat Karadeniz Bölgesinde mi? Tokat İç Anadolu Bölgesinde mi? İşte detaylar haberimizde…

TOKAT HANGİ BÖLGEDE?

Tokat, Karadeniz bölgesinde yer almaktadır. Tokat, kuzeyinde Samsun, kuzeydoğusunda Ordu, güney ve güneydoğusunda Sivas, güneybatısında Yozgat, batısında Amasya ile çevrilidir.

TOKAT KARADENİZ BÖLGESİNDE Mİ?

Tokat Karadeniz Bölgesinde mi? sorusu Tokat’ın Türkiye haritasındaki bulunduğu konum itibariyle en çok merak edilen sorular arasında yer almakta.

Tokat ili haritalarda da görülebileceği üzere Karadeniz Bölgesinde bulunmaktadır. Tokat’ın iklimi Karadeniz ağırlıklı olmak üzere karasal iklim-Karadeniz iklimi arasında bir geçiş iklimine sahiptir. En çok yağış ilkbahar ve sonbahar da düşer, yazlar kuraktır. Ortalama yağış miktarı 463 mm (1980-2010 ortalaması), ortalama sıcaklık 12,6 °C’dir.

TOKAT İLİ TARİHİ

Tokat ilinde yapılan arkeolojik kazılar sonucunda Bakır Çağına sonlarına kadar inen (MÖ 3000 dolayları) yaşam izleri bulunabilmiştir. Günümüz ilçe merkezinde yerleşim tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 7 km kuzeydoğusundaki Gümenek mevkiindeki tepelik alanda Helenistik Dönemden itibaren yerleşimin olduğu Komana Pontiki antik şehri bulunmaktaydı.

Tokat’ta yerleşimin, Roma döneminde yol güvenliğini sağlamak amacıyla Tokat Kalesinin yapılması ve sonrasında da pagan inanca merkezlik yapmış Komana’yı terk eden Hristiyanlar’ın kalenin etrafına yerleşmesiyle başladığı düşünülmektedir. Avusturyalı tarihçi ve doğubilimci Paul Wittek, Bizans kaynaklarında geçen “Dokeia (Dokia)” şehrinin birçok tarihçilerin iddia ettiği gibi günümüz Tosya şehrini değil Tokat’ı tarif ettiğini belirtmiştir. Bunu da 1277 yılında İlhanlılar’dan kaçan çocuk yaştaki sultan III. Gıyâseddin Keyhüsrev ile onun yöneticisi Muînüddin Süleyman’ın, aynı dönemde yaşayan tarihçiler Bar Hebraeus (İbnü’l-İbrî) tarafından “Doqia”, İbn Abdüzzâhir’in ise Tokat kalesine çekildiği belirtmesini delil göstererek Dokeia’nın Tokat olduğu tezini güçlendirmiştir. Benzer şekilde 13. yüzyılda yazıldığı düşünülen Tarih-i Al-i Danişmend (Dânişmendnâme) adlı eserde de Tokhia, Tokia ve Dokia adlarıyla bahsedilen şehirde Tokat’ı belirtmektedir. Ermeniler ise yerleşimden Evdoxia ya da Evdokkia olarak bahsetmiştir. Yerleşim 712 ve 740 yıllarında olmak üzere çok kısa süreli Arap ordularınca ele geçirilmesi haricinde Bizans egemenliğinde Amasya merkezli Armeniakon Theması içerisinde yer aldı. Tokat kalesi ve şehri 1074 yılında Dânişmend Gazi tarafından ele geçirilmiş ve sonrasında da 1080 yılında kendi adıyla kurduğu Dânişmendliler Beyliği topraklarına katılmıştır. II. Kılıç Arslan’ın 1175 yılında Danişmentliler’i yenmesiyle Tokat şehri 1175 yılı gibi Anadolu Selçuklu Devleti hakimiyetine girdi. II. Kılıç Arslan, 1186’da ülkesini oğulları arasında paylaştırdığında Tokat merkezli kısmı oğlu II. Süleyman Şah’ın payına düştü. Rükneddin Süleyman Şah kardeşleriyle yaptığı mücadeleyi kazanıp Anadolu Selçuklu Devletini tekrar bir araya getirmesiyle Tokat şehri, Danişmend ilinin merkezi konumuna geldi. 1243 yılında yaşanan Kösedağ Muharebesi’nde Anadolu Selçuklular’ın yenilip İlhanlıların otoritesini kabul etmesi üzerine Tokat’ta İlhanlılar’a tabi olan Selçuklu hakimiyeti görülmeye başlandı. Daha sonra İlhanlılar tarafından atanan emirlerin idaresinde bulunan Tokat, 1355 yılında İlhanlı ordu komutanlarından Alâeddin Eretna tarafından kurulan Eretna Beyliği topraklarına katıldı. 1381 yılında da naiplik görevinde bulunan Kadı Burhâneddin’in Eretna Beyliğine son vererek kendi adıyla anılan Kadı Burhâneddin Devleti’ni kurmasıyla Tokat bu yeni kurulan devlete katıldı.

Osmanlı döneminde Tokat

Kadı Burhâneddin’in 1398 yılında ölümünün hemen akabinde şehir halkının daveti üzerine Tokat’a gelen Yıldırım Bayezid şehri Osmanlı topraklarına kattı. Tokat Osmanlı egemenliğindeyken, 16. yüzyıla kadar Rum Eyaleti’nin merkez şehri konumundaydı. Timur 1402 yılında şehri kuşatsa da ele geçiremedi. Ankara Muharebesinde alınan yenilgiden sonra Osmanlı’nın yaşadığı Fetret Devri döneminde Çelebi Mehmed’in kontrolünde kaldı. 1418/1419 yılında yaşanan büyük depremde çevre yerleşimlerde olduğu gibi Tokat’ta da büyük zarar yaşandı. 1472 yılı Ağustos ayında Bektaşoğlu Ömer Bey komutasındaki Akkoyunlular Tokat’a girerek şehri yağmalayıp yakmışlardır. 1505 yılında Safeviler’in kuşatmasında şehir savunucuları başarıyla karşı koyabildi. Nur Ali Halife İsyanı sırasında şehir Nur Ali Halife’ye teslim olunca burada Şah İsmail adına hutbe okutuldu. Ancak kısa süre sonra kesintisiz olmak üzere tekrar Osmanlı hakimiyetine katıldı. 1498 yılına gelindiğinde şehir diğer bir deprem afeti nedeniyle zarar gördü.

Tokat şehriyle ilgili Osmanlı dönemine ait ilk kayıt 1455 yılında yapılan tahririyle yapılmıştır. Bu tarihteki kayda göre Tokat’ta 38’i Müslüman, 8’i Gayrimüslim olmak üzere 56 adet mahalle bulunmaktaydı. 1485 tahririnde 49’u Müslüman ve 10’u Gayrimüslim olmak üzere 59 adet, 1520 tahririnde de 45’i Müslüman ve 8’i Gayrimüslim olmak üzere 53 adet mahallesi bulunmaktaydı. Bu dönemlerde şehrin kabaca 1/3’ünün biraz fazlası Gayrimüslimlerden oluşmaktaydı. Bu Gayrimüslimlerinde büyük çoğunluğunu Ermeniler, bunları takiben Rumlar ve az sayıda da Yahudiler oluşturmaktaydı. Buradaki Yahudiler’inde İspanya’dan göçmek zorunda bırakılan Sefarad Yahudileri olması muhtemeldir. Şehirde 1455 yılında 3.079 olan hane sayısı (tahmini 15-17 bin arasında nüfus) 1485 yılında 1.781 haneye düşmüştü. Bu azalışın Akkoyunlular’ın 1472 yılında şehri yağmalayıp yıkmasıyla alakalı olduğu düşünülmektedir. Benzer şekilde 1520 yılında şehirdeki hane sayısının 1.417’ye düşmeside 1498 depreminin etkisiyle olmalıdır. Afetler ve saldırıların kesilmesiyle ortamın sakinleşmesine 1554 yılında 1.999 olan hane sayısı, 1574 yılında 2.568’e çıkmıştı. 17. yüzyıl döneminde Tokat’la ilgili fazla kayıt bulunmamaktadır. Celali isyanları ve Büyük Kaçgunluk döneminde de Tokat kırsalının olduğu gibi şehir merkezininde etkilenmiş olması gerekmektedir. 1623 yılında isyancı Abaza Mehmed Paşa tarafından bir süreliğine ele geçirildi. Osmanlı ekonomisinin iyice bozulduğu yüzyılda, devlet para toplama işlerini hızlandırmak amacıyla topraklarda vergileri mültezimler yoluyla toplama çabasına girmiş ve Tokat’ta Rum Hazine Defterdarlığı’nın kapatılmasıyla 1659 yılında oluşturulan ve 1840 yılına kadar kadar süren Tokat Voyvodalığının merkezi oldu. 17 Ağustos 1668 yılında Amasya, Bolu, Kastamonu, Ankara ve Samsun gibi şehirleri de etkileyen, Türkiye’de kaydedilen en şiddetli ve en büyük deprem olan 8.0 büyüklüğündeki 1668 Kuzey Anadolu depreminde şehirde hasarlar yaşanmış, kale ve şehri çevreleyen surların bir bölümü yıkılmıştır. 17. yüzyılda hazırlanmış resmi belgelere göre 1679-80 yılı gibi çıkan büyük yangında da şehrin büyük bölümü zarar gördü.

1844-45 kapsamlı yapılan Temettüat kayıtlarına göre Tokat şehrindeki 73 mahallede; 2.137’si Müslüman, 1.333’ü Ermeni (Gregoryan), 222’si Rum, 175’i Katolik (Ermeni olması muhtemel), 38’i Yahudi ve 22’si Kıpti olmak üzere 3.927 hane bulunmaktaydı. Hanede 5 kişi yaşadığı kabulüne göre bu tarihte şehirde 20.000 dolayında bir nüfusun bulunduğu tahmin edilmektedir. Düyûn-ı Umûmiye adına görev yapan Fransız coğrafyacı ve yazar Vital Cuinet’in kayıtlarına göre 1892 yılında Tokat’ta; 17.500 Müslüman, 750 Kafkasya ve Gürcistan topraklarından gelen Müslüman, 9.000 Gregoryen Ermeni, 1300 Katolik Ermeni, 150 Protestan Ermeni, 750 Rum, 400 Yahudi ve 40 kadar misyoner olmak üzere 30.000 dolayında insan yaşamaktaydı. Sivas’ta bulunan Fransız konsolosluğunca 1901 yılında hazırlanan raporda ise şehir nüfusu; 18.000 Müslüman, 8.800 Ermeni, 1.300 Rum ve 900 Yahudi ve diğer milletlerden olmak üzere kabaca tasnif edilmiştir.[8] Buradan anlaşılacak diğer bir hususta Tokat’ta misyonerlik faaliyetlerinin ve diğer devletlerin ilgilerinin olduğu ortaya çıkmaktadır. Örneğin Amerikalı misyoner Henry John Van Lennep, 1854 yılında Tokat’a gelip misyonerlik faaliyetlerinde bulunmuş ve ülkesine döndükten sonra hazırladığı “Travels in Little-Known Parts of Asia Minor” adlı kitabında da faaliyetleri hakkında bilgiler vermiştir. 1840 yılı başında muhassıllık idarelerinin teşkil edilmesiyle bu statüde idare edilmeye başlanan Tokat, muhassallık idarelerinin kaldırılmasıyla Müdürler tarafından yönetilmeye başlandı. 1864 yılında yürürlüğe giren Teşkil-i Vilâyet Nizamnâmesiyle Sivas merkez sancağının kazası statüsünü devam ettiren Tokat, 1870/71 yılından itibaren kaymakamlıkla yönetilmeye başlandı. 1880/81 yılına kadar kaza merkezi olan Tokat, bu tarihte Sivas Vilayeti’ne bağlı Tokat sancağının merkezi oldu.

Cumhuriyet dönemi

Yerleşim 31 Mayıs 1920 tarihinde TBMM kararıyla il statüsüne yükselerek, yeni kurulan ilin merkez şehri oldu. Ermeni nüfusun büyük oranda tehcir edilmesi, Rumlar’ın mübadele uyarında Yunanistan’a gönderilmesi, karışıklılar, I. Dünya Savaşı ve Türk Kurtuluş Savaşı gibi etkenlerle Tokat şehir nüfusu da düşmüştü. 1935 yılında yapılan nüfus sayımında ilçe merkezinde 22.166 kişi yaşamaktaydı. İlçe merkezine bağlı köylerde ise 72.018 kişi yaşamaktaydı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort